şu sıralar etrafımda bir "arabesk aşık olma modeli" görüyorum. bir de sanki gayet profesyonel bir endüstri mühendisi edasıyla stratejisini belirleyip akış şeması üzerinden gidiyorlar adeta... aşk gebermektir, aşk güneşin aya patlangaç şekilde gülümsemesidir... gibi garip tabirlerle (özellikle kızlar) kendini heder ediyorlar. daha 15 yaşında minnoşlar kızları ellerinden tutup alışveriş yaptırıp "al sevgilim dükkan senindir" diyor; bu da babadan zengin göğsü kabarık minnoş model!
yav kardeşim aşık filan değilsiniz, o sandığınız şey başka bir olgu. mıç mıç vıç vıç... noluyor yahu, işte efendim aşk vazgeçmemekmiş, yok efendim beni dövse de aşığımmış. onun adı aşk değil: SAPLANTI. daha gençsiniz arkadaşlar kendinize gelin...
kızlar sözüm sizlere; keyif alın, sizi mutlu etmesine, hediye almasına izin verin. hediye almasına izin verin dediysek de gene abartmayın yani:) ama yani anı birlikte keyifli hale getirmeyi deneyin. yapış yapış olup uhu gibi insanlara tutuklu kalmayın, daha iğrenç oluyorsunuz karşınızdakinin gözünde.
yok feysbuk'ta testler yapılıyor, Halime iyi bir aşık mı, bilmem ne diye... sen bilmiyor musun kardeşim nasıl bir aşık olduğunu, bunları o peşinde koştuğun eski manita görüyorsa zaten daha da soğudu senden, -1000'lerdesin şuanda yani Halime! duydun mu beni?
neyse, allah aşkına yapışmayın şu çocuklara, arabesk olmayın, yaşınızın farkında olun, keyfinize bakın yahu... :)